ESOB Başkanı Koçak: "Çin mallarına karşı önlem alınmalı"

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Koçak, ayakkabıdan tekstile, elektronik eşyadan sağlık sektörüne kadar, kalitesiz ve garantisi olmayan Çin yapımı ürünlerin, her yeri istila edip, Türk ekonomisini baltaladığını belirterek, hükümeti Çin ürünlerine karşı mücadeleyi benimsemiş politika oluşturmaya çağırdı.

Ayhan Koçak, "Siyasi otorite her şeyden önce Çin tehlikesini anlamalı ve Çin'e karşı mücadeleyi benimsemiş politika oluşturmalıdır. Enerji fiyatları rekabet edebilir düzeye getirilmeli, vergi çeşitleri ve oranları kayıt dışı satışı engelleyici hale getirilmeli, KDV oranları tekrar gözden geçirilmelidir" dedi.

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ayhan Koçak Yaklaşık 1,5 milyarlık nüfusu ile devasa üretim ve tüketim gücüne sahip olan Çin'in, Dolar karşısında sabitlenmiş para birimi Yuan, agrasif fiyat indirimleri, çocuk ve asker işçi çalıştırmak, çevre ve kimyasal kullanımlarında hassas olmayan yaklaşım, sosyal haklara saygı göstermemek gibi bir dizi haksız rekabet yaratan avantajları ile rakiplerini yıprattığını belirtti.

Ayakkabıdan tekstile, elektronik eşyadan sağlık sektörüne kadar kalitesiz ve garantisi olmayan Çin yapımı ürünlerin her yeri istila edip, Türk ekonomisini baltaladığına işaret eden Koçak, "Bu sorun ortak ulusal düzeyde önemli bir sorun olarak değerlendirilip, gereken yapılmalıdır.

Resmi kayıtlara göre Çin'den 2 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Kaçak yollardan giren Çin ürünlerinin tutarı ise 5 milyar dolar seviyesinde olduğu dillendiriliyor. 2001'de Dünya Ticaret Örgütüne üye olan Çin Ocak 2005 tarihinde kota serbestiyetinden faydalanacak, kotaların kaldırılmasının ardından, İç pazara giren Uzakdoğu orjinli ürünler daha da yoğunlaşacak" dedi.

Açıklamasının devamında Çin tehdidine karşı alınacak önlemlerde merkezi yönetime önemli görevler düştüğünü kaydeden Koçak şöyle devam etti:" Siyasi otorite her şeyden önce Çin tehlikesini anlamalı ve Çin'e karşı mücadeleyi benimsemiş politika oluşturmalıdır.

Enerji fiyatları rekabet edebilir düzeye getirilmeli, vergi çeşitleri ve oranları kayıt dışı satışı engelleyici hale getirilmeli, KDV oranları tekrar gözden geçirilmelidir. İhracatçıya yönelik yatırım teşvikleri, istihdam teşvikleri, yeni pazar bulma, mağaza açma, marka yaratma, fuarlara katılım desteği gibi doğrudan ihracatçıya yönelik destekleri kolaylaştırmalıdır.

Hükümet, DTM kanalı ile elinde bulunan kota koymak, vergi salmak, mevcut vergileri arttırmak, anti damping vergisi uygulamak gibi koruma önlemlerini kullanmakta tereddüt etmemelidir. Çin konusunda kamuoyu oluşturulmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir.

Uzakdoğu kökenli ürünlere uygulanan gümrük kotaları ve gümrük vergileri bu malların ülkemize çok düşük maliyetlerle girmesine engel olamamaktadır. Öyle ki bizim esnafımızın iş gücü ve üretim maliyetleri dikkate alınacak olursa, üretim maliyetlerimizin altındaki rakamlara tekabül etmektedir.

Hükümetin bu konuda ithalatla ilgili ithalatta gözetim ve korunma önlemlerine ilişkin, tebliği resmi gazetede yayınlamıştır.

Bu tebliğ ile ülkemizi istila eden Çin ürünleri, Dış Ticaret Müsteşarlığı ithalat Genel Müdürlüğü'nün vereceği Gözlem belgesi olmadan ithal edilmeyecektir.

Ancak bu tek başına yeterli olmayacaktır. Siyasi otorite yukarıda saydığımız politikaları uygulamalıdır."