Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Şahmeran yılı’ temasıyla ikincisi düzenlenen ‘Uluslararası Tarsus Festivali’ birbirinden renkli etkinliklerle başladı.
Önceki yıl büyük ilgi gören ve bu yıl ‘Şahmeran’ temasıyla vatandaşlarla buluşan festivalde, kentin her yanından kültür ve sanat rüzgârları esti. Resmi açılış olan kortej yürüyüşü öncesi birçok etkinliğin gerçekleştirildiği festival, kentin her yanına yayılarak katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattı. Gün boyu süren söyleşi, workshop ve dans gösterilerinin tadını çıkaran katılımcılar, Tarsus’un en renkli festivalinde doyasıya eğlendi.
Katılımcılar, gün boyu müzik ve dansa doydu
Tarsus’un her köşesine yayılan festivalde, kimi katılımcılar söyleşi ve worksopların tadını çıkarırken, kimileri de Yarenlik Alanında gün boyu devam eden dans gösterileriyle müziğin ve dansın ritmine kapıldı. Alanda muhteşem gösterileriyle katılımcıları büyüleyen Gürcistan Halk Dansları Topluluğu ile Rusya Halk Dansları Topluluğunun gösterilerinin ardından müziğe doyamayanlar, Tarsus Türk Halk Müziği Derneği ve ardından Tarsus Türk Sanat Musikisi Derneği Korosunun konserlerine katılarak eğlendi.
Yetişkinler için birden çok etkinliğin gerçekleştiği festivalde, çocuklar da unutulmadı. Kültürpark Etkinlik Alanını çocuklar için adeta bir eğlence merkezine çeviren Büyükşehir Belediyesi, oyun atölyeleri, kukla, animasyon ve tiyatro gösterileri ile çocukların gün boyu eğlenmesini sağladı.
“Öykünün kurallarını ve tekniklerini konuşuyoruz”
Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA) binasında gerçekleştirdiği Edebiyat Atölyesiyle, Mersinli ve Tarsuslu sanatseverlerin yanı sıra İzmir’den de konuklarını ağırlayan Yazar Barış İnce, öykü yazmanın inceliklerini anlattı. İlk gün gerçekleşen atölye sonrası değerlendirmelerde bulunan İnce, “Tarsus’a daha önce de bir edebiyat etkinliği için gelmiştim. Çok güzel ve çok sevdiğimiz bir yer. Öykünün kurallarını, tekniklerini konuşuyoruz. Edebiyat görgümüzü artırmak için örnekler gösteriyoruz. Aynı zamanda katılımcılarımız da birer öykü yazıyorlar. Ben onları okuyup, onlara geri dönüyorum” dedi.
“Bu festival, yaşayan bir festival olmuş”
Usta Dokuma Sanatçısı Fırat Neziroğlu, Misak-ı Milli Binasında gerçekleştirdiği ‘Şahmeran Dokuma Atölyesi’nde, kendi yaptığı dokumalardan örnekler gösterdi. Dünyanın ilk ve en eski halısı olan ’pazırık halısını’ anlatan Neziroğlu, Türk düğümü olduğunu kaydetti. Üretmeden tüketmenin arttığını, dolayısıyla da zanaatkârlığın azaldığını söyleyen Neziroğlu, dokuma kültürünün Mersin’de sürmesinin kendisini mutlu ettiğini belirtti. Neziroğlu, “Biz kendi kültürümüzü sonradan öğreniyoruz. Ne yazık ki bir boşluk var aramızda. Bu festivalin bir köprü olduğunu düşünüyorum. Geldiğim zaman turist gibi geziyorum. Tabi ki doğal güzelliklerini, iklimini, binalarını görüyorum ama şimdi bunu yaşıyoruz. Bu festival, çok yaşayan bir festival olmuş. Dolayısıyla tam kalbimize dokunuyor. Bence burayı tam anlamıyla yaşamak için harika bir festival” ifadelerini kullandı.
“Kadim kültürümüzün yaşaması için çalışmalara devam edeceğiz”
Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, Neziroğlu’nun yaptığı atölyenin çok güzel geçtiğini söyleyerek, “Fırat Neziroğlu’nun, geçmişten günümüze dokumanın özünü kaybetmeden ortaya çıkması ve yaygınlaşması konusunda çok değerli çalışmaları var. Bugün Çeşmeli Dokuma Atölyesi’ndeki kadınlar geldi. Dün de Neziroğlu ile Gözne Kadın Atölyesi’ne birlikte gitmiştik. Kendisi de atölyede ciddi bir potansiyelin olduğunu ve markalaşarak çok güzel çalışmalar çıkacağını söyledi. Güzel projelerle, kentimizde dokuma yapan kadınları desteklemeye ve bu güzel kadim kültürümüzün yaşaması için çalışmalara devam edeceğiz" diye konuştu.
Usta Şef Yarman, Tarsus’un en sevilen lezzeti humusu batı mutfağıyla sentezledi
Usta Şef Kaan Yarman ise ‘Tarsus Mutfağı, Batı Mutfağı Sentezi’ konulu workshopu ile yemek sanatına ilgi duyan katılımcılarla bir araya geldi. Workshopa büyük ilgi gösteren katılımcılar, Yarman’ın Tarsus’un çok sevilen lezzetlerinden olan humusu batı yemeklerine sentezlemesi sonucu ortaya çıkan lezzetin de tadına baktı.
“Temalı festivallerin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum”
Festival kapsamında Tarsus Müzesinde gün boyu devam eden söyleşilerin ilk konuğu ‘Şahmeran’ın Tahtına Dönüşü’ ana temasıyla Yazar Buket Uzuner oldu. Uzuner, ‘Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları-Ateş’ romanından yola çıkarak farklı coğrafyalarda var olan Şahmeran’ı anlattı. Uzuner, kitabından bir kesit de okudu. Türk mitolojik karakterlerin ve tabiat bilgisinin öğrenilmesi gerektiğini söyleyen Uzuner, Şahmeran’ın önemine değinerek, “Şahmeran’sız bir Tarsus olmaz” dedi.
Tarsus’ta birbirinden zengin içerikleriyle dolu dolu geçen programlardan biri de Tarsus Müzesinde Nebil Özgentürk söyleşisi oldu. Nazım Hikmet belgeseliyle başlayan söyleşide, ‘Hayattan, memleketten, sanattan, cumhuriyetten’ ana temasıyla yer alan Özgentürk, Yaşar Kemal’den Nazım Hikmet’e varıncaya kadar Türk edebiyatından pek çok sevilen isme dair anılarını anlattı. Kubatpaşa Meydanında ise Şef Sinem Özler Kırangeçen’in workshopına katılan vatandaşlar, Tarsus mutfağının büyüsünü yakından keşfetme fırsatı yakaladı. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı workshopın ardından meydanda yerini alan Doç. Dr. Veli Mert ile Ressam Ahmet Yeşil ‘Cumhuriyetimizin 100. yılında yerelden evrensele çağdaş sanat’ söyleşisiyle katılımcıları tarihi bir yolculuğa çıkardı.