Tarihi eserlerimiz yalnız Tarsus'un içinde mi var?

Hadi yeraltındaki tarihi eserlerimizden vazgeçtik.

Etraftaki tarihi ve gözle görülen eserleri neden tanıtmıyoruz?

Mesela Çamlıyayla'daki Nemrut kalesi.

O bize bakıyor biz ona.

Bu kale çok güzel bir kale.

Bakımı yapılsa ne olur?

Küçük bir teleferikle bu kaleye çıkılır.

Kalede bir düzlük var.

Gazino bile yapılır.

Emin olun çok büyük ilgi çeker.

Hatta belediye bile para kazanır.

Bu kalenin çok altında bir havuzun olduğunu söylerler.

Bu havuza gidecek yolu da buluruz.

Gelelim Tarsus hudutlarına.

Tarsus'a yakın dağ köylerimizde de çok tarihi eserler var.

Bunları tanıtmakta çok kolay.

Dozerlerle yolu açılacak ve turizm hizmetine sunulacak.

Hatta bu gibi köylerimizde terk edilmiş evler var.

Restore edilip turistlerin emrine sunulsa ne olur.

Turistlere bu gibi yerleri atla gezdirmekte olur.

Tarsus diyor ki.

Gelin beni tanıtın.

Kültür Bakanlığı nedense Tarsus es geçiyor.

Bir zamanlar Kültür Bakanı, Tarsuslu idi.

Tarsus'a bu konuda bir hamle yapılmadı.

Hatta Tarsus'un, Berdan Irmağını bile tanıtamadık.

Bir tahlilin başında.

Berden suyu yararlı bir su ki.

Birçok kral buraya tedaviye gelmiş.

Fakat biz Berdan'a bakıyoruz.

Berdan bize bakıyor.

Bu konuda çok çalışmak lazım.

Çalışmada bize gelmiyor.

Zaten Mersin bizim önümüzü kesiyor.

Nasıl kestiğini tetkik edersek anlarız

Haydi hayırlısı diyorum. 


ARŞİV MAKALE