Yıllar evvel Tarsus Mezarlığı şimdiki tarihi eser bulunan yanı Cumhuriyet alanında idi.

Bu mezarlığın adı Yılancık Mezarlığı idi.

Mezarlık doldu.

Herkes mezarını götürdü.

Götürmeyenin mezarı orada kaldı.

Şimdi de Tarsus Mezarlığı doldu.

Artık yeni yerinin hazırlığı tamam diyorlar.

Yani Tarsus’un yeni Mezarlığı, Eshab’ı Kehf yolu üzerinde olacak.

Artık kaç dönüme tekabül edecek kaç yıl burayı kullanacağız bilemem.

Tarsus Mezarlığı yine hayli yıl kullanıldı.

Neden kullanıldı?

Çoğu zaman baba oğul üstüne.

Oğlu babasının üzerine gömüldü.

Ne ise bizde böyle kullanıyoruz.

Hollanda’daydım.

Arkadaşla geziyoruz.

Karnımız acıktı.

Bir pişmiş tavuk alıp yiyelim dedik.

Tavuk pişirilen dükkana girdik.

Bir tüm tavuk istedik.

Adam verdi üzerine de çekilmiş kahveye benzer toz attı ve poşete koydu elimize verdi.

Karşıda bir park gibi yer gözümüze çarptı ve gidip orada yiyelim dedim.

Gittik Baktık ki orası mezarlık.

Orada mezarına bakmayana otuz mark ceza varmış.

Onun için düzenli ve parka benzer bir mezarlık idi.

Arabamıza bindik.

Belçika’ya doğru yol aldık.

Belçika hududunu geçtik.

Poşeti açtık daha pişmiş tavuk hararetini muhafaza etmiş.

Sözün kısası bir şehirde bakım olursa o şehir her zaman güzel kalır.

Tarsus’ta tavuk döner yapıyorlar.

Nereden alınıyor bilmiyoruz.

Kontrolü kim veya kimler yapıyor bilmiyoruz.

İki tike tavuk eti.

Sokum tabir ettiğimiz ekmeğin ortası yeşillik.

Velhasıl “Vur Hamit”

Evet, biz mezara da bakmıyoruz.

Nazara da bakmıyoruz.

Yiyeceklerimiz kontrolsüz.

Vallahi Adana kebabı özleniyor.

Bakımsızlığımıza dönersek.

Sıfırdayız ve öyle gidiyoruz.

Demek ki bize yarıyor.