Tarsus’ta ekmek israfı sadece lokantalarda değil evlerde de yapılıyor.

Bazı kişiler var ekmeğin içini yemiyor.

Bizde ekmek imalatı tek tip yapılıyor.

Üstelik fırınlara sağlığımıza zararlı maddelerde katılıyor diyorlar.

Ekmek israfının yanı sıra bedenimizle de dalga geçiyoruz.

Ekmek dağıtımı bile iptidai yapılıyor.

Biz daha bunun önüne geçemedik.

Ekmeğin israfının önüne hiç geçemeyiz.

Kaymakamın yaptığı araştırmaya göre Tarsus’ta irili ufaklı 700 lokanta varmış.

Bazen bu rakam artar.

Nasıl mı?

Yakında kaldırım üzerinde sıkma yapmaya başlarlar.

Hele Halk Eğitim Merkezinin önündeki kaldırıma bu tezgâh kurulur.

Artık müsaadesini kim veriyor bilemem.

Fakat ne çirkin bir manzara.

İrili ufaklı lokantaların kontrolü doğru dürüst yapılmazken, ekmek israfını nasıl önleyeceğiz?

Evlerden çöpe atılan ekmek artıkları had safhada.

Eskiden bu artıklar evlerde atılmazdı.

Başka bir yemek yaparlardı.

Şimdi bu konu da çok hovardaca davranıyoruz.

Bazı aileler bunları biriktirip tanıdığı hayvan besicilerine veriyorlar.

Sokakta süt satanlar bunları topluyorlar.

Bazı lokantalara da gidip istiyorlar.

İsrafı yapmayan sadece kasaplardır.

Kemiğin üzerini bile sıyırıyorlar.

Kemikleri kasaptan toplayıp kemik suyu çorbası yapanlar var.

Ekmek artıklarından biz neden paça ve benzeri yemek yapmıyoruz.

Tarsus’ta kontrol yapacak çok işler var.

Velhasıl israfçı milletiz.

Bu konuda mücadele etmek çok zor.

Ya fırınlar ekmeği küçültüp satacaklar.

Ya da israfa ceza getireceğiz.

Fakat nasıl olacak?

İşte buda zor.

En iyisi ekmeği kiloyla satmak.